Yazının Orijinali : ANAYURT
..
Melih Gökçek ile ilgili yazılarımı gözden geçirdim. Kişiliği ile ilgili olanına rastlamadım.45 yıldır kimse için yazıları kişiselleştirmedim.Gökçek belediye başkanı ve beni yaptıkları ilgilendiriyor.Ankara için yararlı gördüklerimi de yazdım, ne işe yaradığı anlaşılamayanları da. Belediye başkanı seçildiğinde birileri Gökçek’in ağzını koli bandı ile kapatsalardı, gereksiz ve yersiz konuşmaları ile bu kadar çok düşman kazanmazdı.İki önemli eseri var ki, Ankaralı unutmayacaktır.Belediye Hizmet Binası ve Mamak Çöplüğünde yaratılan değişim.
Ankara Büyukşehir Bülteninin 351. sayısında, Dikmen Vadisi ile ilgili açıklamalar bulunuyor.Gökçek konuları saptırmakta ustadır ama bu kez onun bir şey yapmasına gerek kalmamış.Tarık Çalışkan diye biri çıkmış devrimciliği de solu da yerin dibine sokan açıklamalar yapmış.
“ Merdi Kıpti kahramanlığını anlatırken sirkatini söylermiş”
Anlayamayanlar için açıklaması şöyle:
“Çingenenin cesuru kahramanlığını anlatırken suçlarını sayar” “Dikmen’i köylülerden silahla çatışarak aldık” cümlesi tek başına bir “gasp” suçunun açıklanmasıdır.
Çoktan zaman aşımına uğramıştır ama geçmişteki bir eşkiyalığın itirafıdır.Geçen yıllarda bu kişiye benzeyen biri İstanbul’daki gecekonduların yıkımı sırasında televizyonlara ilginç bir açıklama yapmıştı .
“Biz bu arsaları anamızın ak sütü gibi helalinden gaspettik”
Hazine arazileri ve başkalarının arsaları üzerine yapılan gecekondunun hukuktaki tanımı:
“Gayri kabili müdafaa hırsızlıktır”
Yani, savunması olanaksız hırsızlık.Adamın biri çıkmış, 1917 Rus Devriminden kalma çoktan iflas etmiş öngörüleri günümüzde de geçerliymiş gibi kitlelere yutturmaya çalışıyor.
Bakalım söylediklerine:
“Gecekondulaşma devrimci mücadelenin olmazsa olmaz parçasıdır.
Bugün onu ortadan kaldırıyorlar. Çünkü apartmanlaştığınız zaman, Kimsenin kimseden haberi olmaz. Ama gecekondular öyle değil.İnsanca bir yaşam, paylaşım, insanca bir merhaba var. Dayanışma ve toplumsal mücadelenin önemli bir parçasını ortadan kaldırmak istiyorlar. Bu sınıfsal bir meseledir”Bu sözlere öncelikle devrimciler karşı çıkmalı ve isyan etmelidir.Devrimcilik ve sınıfsal mücadele böylesine aşağılanamaz.
Gecekonduda ki yaşamın neresi insanca?
Bu kadar körlük körler için bile zararlıdır.Tarık Çalışkan hangi zaman kesitinde yaşıyor?Büyük kentlerdeki gecekondu bölgelerinden hangi partilere oy çıkıyor?Gecekonduda yaşayanlarla devrimciler söylendiği kadar iç içe olsalardı, solcular meclise girebilirlerdi.En büyük istekleri “burjuvalaşmak” olan köylülerden oluşan gecekondu Halkı, devrimcilere destek vermek yerine onları polise ihbar etmiştir.
Yıllardır “solcuyum” diye yırtınan CHP gecekondulardan oy alamadığı için Çankaya veya Şişli’den gelen oylarla övünüyor.Dikmen Vadisi projeleri insanca bir yaşam kurmak üzere planlanmıştır.Çapulculuğa “sınıf mücadelesi” süsü verilerek bu proje engellenmemelidir. |