Doğru Yol Partisi

Ülkemizde iki kavram açıklanamadığından anlamları bilinmiyor.
Bunlardan birisi “ laiklik” tir ve konumuz dışındadır.
Diğeri ise “AYDIN” dır. Kim aydındır, nasıl aydın olunur?
Birileri ortalığa dökülüp “biz aydınız” dediğinde, bunlar aydın sayılıyor mu?
Kendi tarihini ve ulusunu aşağılamak aydın olmanın vazgeçilmez gereği midir?
Ermenilere soykırım yapıldığını kabul ederek özür dileme yolunu seçenler geçen yıllarda ortalıkta kahraman pozlarında dolaşıyorlardı.
Özür dileyen yurttaşlar tarihle dargın olmalılar.
Ermenilerin ve Türkiye’yi yok etmek için uğraşanların “soykırım” diye ayak diredikleri “TEHCİR” eylemi 1915 yılında meydana gelmişti.
16 Haziran 1915 tarihinde uygulanmaya başlayan tehcir (sürgün) kararı Osmanlı devleti yönetiminde bulunan İttihat ve Terakki Partisi tarafından verilmişti.
Savaşa girmiş devleti içinden vurmaya çalışan Ermeniler tehcir kararıyla savaş bölgesinin dışına çıkarılacaklardı.
İttihat ve Terakki yönetiminde 5 etkili kişi vardı. Talat Paşa, Cemal Paşa, Enver Paşa, Sait Halim Paşa, Doktor Bahaeddin Şakir.
Birinci Dünya Savaşı bitti ve bu 5 kişi savaş suçlusu ilan edilince yurt dışına çıktılar.
Yurt dışına çıktılar ama Osmanlı Devletine ihanet etme planlarını bozdukları da
Ermenilerce unutulmadı.
Gittikleri yerlerde Ermeni katillerce öldürüldüler.Talat Paşa, 15 Mart 1921’de Salomon Tehleryan adındaki Ermeni tarafından Berlin’de kafasına 3 kurşun sıkılarak öldürüldü.
Tarihi dostumuz denilen Almanya’nın mahkemesi katili serbest bıraktı.
Cemal Paşa, 21 Temmuz 1922’de Karakin Lalayan ve Sergo Vartanyan adlı Ermeniler eliyle Tiflis’de öldürüldü.
Katiller 2 gün sonra serbest bırakıldı.
Sait Halim Paşa, 6 Aralık 1921’de Arşavir Şirakyan tarafından Roma’da öldürüldü.
Katil kısa bir sorgulamadan sonra serbest bırakıldı.Dr.Bahaeddin Şakir, 17 Nisan 1922’de bir yıl önce Sait Halim Paşa’yı öldüren Arşavir Şirakyan tarafından Berlin’de öldürüldü.
Enver Paşa, 4 Temmuz 1922 ‘de Tacikistan’da Belçivan yakınlarında Agop Melkovian komutasındaki Rus birliğinin makineli tüfekleriyle öldürüldü.İttihat ve Terakki yetkililerini öldüren Ermeniler halk kahramanı ilan edildiler.
Ermeni sürgünü sırasında görevlerini kötüye kullanarak cinayet ve soyguna adı karışanlar Osmanlı Mahkemelerince yargılandı ve bunlardan 67 kişi idam edildi.
1914 ile 1918 arasında Ermenilerin Türkleri kitleler halinde öldürmesi ve toplu olarak çukurlara gömmesi bir türlü dünyaya anlatılamadı.
Türkiye 97 yıldır soykırımla suçlanır ama nedense bu konuda devletin resmi bir yayını ve açıklaması yoktur.
1973-1994 yılları arasında Ermeni katillerce öldürülen 34 dışişleri görevlisinin adları bile unutuldu. Ermeniler Paris’de “soykırım anıtı” diktirirken, biz Ankara’nın orta yerine dev bir anıt dikerek üzerine şehit görevlilerimizin adlarını yazdıramadık..
Şehit kanlarını, şehit ailelerinin gözyaşlarını seçimler öncesine siyasi yatırım olarak kullanan milliyetçi taslakları aralarında anlaşarak böyle bir anıtın yapılmasını sağlamayı düşünmediler.
Fransa’ya kızıyoruz, ABD’ye kızıyoruz, ona kızıyoruz, şuna kızıyoruz.
Önce kendimize kızmayı denesek.