İnternet “youtube” sitesi var.
Siteye PKK’nın Ak Tütün karakoluna yaptığı baskınında çektiği video görüntüleri konulmuş.
Dört yanı tepelerle çevrili
Çukurda bir karakol.
Briket, tuğla ve tenekeden yapılmış.
PKK çevredeki tepelere yerleşmiş ve dört koldan karakolu ateş altına almış.
Uçaksavar mermileri ile karakolu delik deşik etmiş.
Aktütün’de 6 askerimiz şehit edildi.
Son olaydaki durum da hemen hemen aynı.
Yine çukurda bir karakol ve çevresinde dağlar.
Sokaktan bir simitçi çağrılıp oralara götürülse ve karakol yaptırması istense, çukurları değil tepeleri seçer.
“PKK hakim tepelere yerleşerek karakola ateş açtı” cümlesinin yetkililerin ağzından çıkması utandırıcı bir durumdur
PKK’lı teröristler 1992’den itibaren beş kez hakim tepelerden, Aktütün
Jandarma Sınır Karakolu’na katırlara yüklenmiş doçka, havan topu, uçaksavar gibi ağır silahlarla saldırdılar.
Onlarca vatan evladımız şehit edildi.
Kısaca beş kez aynı tepelerden, hem de aynı şekilde saldırdılar.
Saldırının hemen ardından Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Hasan Iğsız ise, aslında 40 yıl önceki kaçakçılığı önlemek için yapılmış olan derme-çatma karakolların uzun zamandır yerlerini değiştirmek istediklerini, ancak parasızlıktan dolayı gerçekleştirilemediklerini kamuoyu ile paylaştı.
Her şey için para bulunuyor ama askerlerimizin can güvenliğini sağlayacak karakolların yapımına sıra gelince musluklardan para akmıyor.
Hasan Iğsız mazeret bildirirken suç işlediğinin farkında değil.
İnsan hayatı bu kadar mı ucuz?
Her türlü mermiye dayanıklı ve ani saldırılara karşı askerin can güvenliğini sağlayacak karakol binalarını yapmakta aciz kalmak Türkiye’ye yakışmıyor.
Silahlı kuvvetler 49 teröristin öldürüldüğünü açıklamış.
Bu sayı 149 da olabilir, 1049 da..
Öldürülenleri sayısının artması ölen 24 askerimizi geri getirir mi?
Çok terörist öldürmek değil, kendi insanımızı öldürtmemek önemlidir.
Ayrıca da, sosyal ve ekonomik önlemler alınmadan silahla ulaşılacak her sonucun geçerliliği sınırlıdır.
Teröre destek veren insan kaynağı engellemeden PKK bitmez.
Zamana yayılan önlemlerle de sonuca ulaşılamaz.
Kısa sürede sonuçları görülecek radikal önlemler gereklidir.
İlk yapılacak eylem de denetlemesi olanaksız sınır çizgisini Irak içlerine doğru ileri çekerek terörist geçişlerini önlemektir.
Güvenlik kuşağı sağlanmadan denetim sağlanamaz.
İkinci olarak da, bölgenin nüfus yapısını değiştirecek önlemlere hemen baş vurulmalıdır.
Ankara’da bulunmaları gereksiz askeri birlikler ve 4.Ordu hızla Güneydoğu’ya kaydırılmalıdır.
“Şehitler ölmez vatan bölünmez” diye bağıranlar milletle alay ediyorlar.
Millet çözüm istiyor.
Millet, evlatlarının askerden sağ olarak geri dönmesini istiyor.
Ülkemiz ya barış sürecindedir, ya savaş.
Barış sürecinde ise, binlerce şehidin açıklaması yapılmalıdır.
Savaş sürecinde ise, bu durum açıklanmalı ve savaş koşulları uygulanmalıdır.
ORHAN SELEN
Genel Başkan Yardımcısı |