 ANASAYFA |
| GENEL BAŞKAN |
| VİDEOLARI |
| DANIŞMANLARI |
| PARTİ KURUCULARI |
| BAŞKANLIK DİVANI |
| GENEL İDARE KURULU |
| MKYK |
| Y.HAYSİYET DİVANI |
| İL BAŞKANLARI |
| İLÇE BAŞKANLARI |
| RESİMLER ve LOGO |
| TÜZÜK |
| PROGRAM |
| ZİYARETÇİ DEFTERİ |
| İLETİŞİM |
|
| BİTLİ ŞİİR |  |
| | BİTLİ ŞİİR (*) zamanın birinde bir ülkede bir padişah yaşarmış; güçlü mü güçlü ünlü mü ünlü bir dediği iki olsa şaşarmış hazinesi çok zengin ülkesi dünyada en engin bu padişah, haremindeki genç kızlara bakarak olmuş bunlardan birine tutsak önce girmiş padişahın koynuna bu genç kız sonra onun yoluna, olmuş padişahın gözünde bir yıldız, bir gecede peyk olmuş sabah padişahın koynundan çıkmış hamile olduğu anlaşılınca ikballiğe yükselmiş oğlan çocuk doğurunca haseki oluvermiş böyle kazanmış padişahın gönlünü duyurmuş her yana ününü demiş, “neyle yönetirim padişahın mülkünü görecekler hasekinin gücünü” sokmuş işlerin içine kınalı ellerini ne emrini dinlemiş devletin ne vezirini karıştırmış devlet işlerini kısa zamanda geçmiş fetbazların pirini o sıralar ülkede, devlete çok yarar padişahın bütün işlerini yapar işlerinde yerinde alır karar güçlü, zengin, bilgili bir vezir yaşar, duyunca vezir hasekinin yaptığını sırtını da padişaha dayadığını toplamış saygın kişilerden olan divanını kaşımış herkesin yumuşak karnını, sormuş, hasekiyi caydırmaya ne çareler kaldığını görmüş, herkesin gözlerini kendinden kaçırdığını böylece anlamış artık anlayacağını bilmiş yalnız kalıp, hasekiyi karşısına aldığını, varmış doğruca padişahın huzuruna her şeyi anlatmış dosdoğrusuna padişah da hak vermiş buna demiş, “doğrusun, haseki karışmasın, söylerim ben ona” olanları duyunca haseki sinirini bastırmış, bir şey olmamış sanki demiş, “üstesinden gelirim illaki huzuruma gelsin başimrahor velevki” başimrahor gelmiş huzura hemen geçmiş hazırola haseki demiş, “bana sadakatin nice ola vezir başıyla oynar, vaktine hazır ola” başimrahor demiş, “emret efendim, haseki sultanım senin sayendedir bu yaşamım ne dersen hemen yaparım canımı sana adadım” haseki demiş, “bundan böyle vezirin ardındasın onun açıklarını bir bir bulmalısın vezir öldüğünde tek kızımla nişanlanacaksın önce vezirim, sonra damadım olacaksın” başimrahor oldu vezirin gölgesi vezirse iyice şımardı, görülmedi böylesi umursamaz oldu, verdi açıkların nicesi hasekiye gitti her işin neticesi haseki padişahı yavaş yavaş işledi her gece yatakta sevişirken veziri kötüledi padişah önce olmazlandı, direndi sıcak yatakta hasekinin fendi padişahı yendi dünyanın gördüğü en güçlü vezirdi padişahın azatlı kölesiydi ikbali padişahla yükseldi padişahın damadı devrin güçlü adamı işte böyle baş verdi haseki rahat bir soluk aldı güçlü rakibini ortadan kaldırmıştı şimdi oğluna padişahlık yolu açmak sıradaydı ama bu iş biraz zordaydı hemen başimrahoru çağırdı başimrahor hasekinin buyruklarını aldı adamlarına haber saldı koyunlarında çil çil altın adamları askerin içine dağıldı birden asker içinde ufak tefek başkaldırı kıpırdanmalar dalgalandı haseki dedi, “senin gibi aslana bu reva mıydı” padişah da bunlar kendine yapılır sandı üzüldü padişah, bunca yıllık asker evlatlarıydı haseki dedi, “üzülme aslanım, bunlar aslında bana kızdı diyorlar, haseki padişahı bizden aldı yıllardır başka ülkelere sefer yapılmadı” padişah dedi, “bunlar diyorlar, padişah yaşlandı galiba yerine oğlunu geçirip, yollayalım onu eski saraya” haseki dedi, “bütün bunları oğlun mu yaptırıyor acaba eğer öyleyse canımıza da kıyar mutlaka” padişah hasekiye cevap vermedi “asker toplansın sefer var” diye buyruk verdi asker toplanıp buyruğu yerine getirdi padişah bütün haşmetiyle askerin önünde belirdi asker bağırdı bir ağızdan “padişahım çok yaşa” dedi padişah dedi, “asker beni seviyor bakmıyor yaşa bre şeytan haseki, az daha vurduracaktın baltayı taşa beni oğluma düşman ettin ama gelmem tuşa yoksa hasekim doğru mu söyler bu yaşlanmış başa oğlum bana asi mi olacak haşa olsa bile asker düşmez bu yanlışa peki öyleyse niye çıkar bu kargaşa” padişah kararsızdı kararsızlığına kendi de kızdı birden mızıka marşlar çalmaya başladı padişah atının üstünde vakur, kılıcını kaldırdı padişah atını sürdü asker ardından yürüdü padişah olanları düşündü kararsızdı, bir güldü bir üzüldü asker son konak yerine geldi yöredeki beyler askerleriyle padişahı beklerdi beyler askerlerini sıraya dizdi geçit yaptılar, oğlununki en güzeliydi padişahın askerleri, oğluna alkış tuttular “aslan oğlu aslan, çok yaşa” diye bağırdılar padişah oğlunun elini öpmeye sıraya girdiler böylece padişah oğluna onur verdiler padişah sevinmeliydi bu işe oğluydu, onu getirmişti bu güne sayesinde kavuşmuştu üne padişah oğluydu, benzemezdi başka ere ama almıştı hasekiden fiti atamıyordu içinden ifriti oğluna baktıkça sanki görüyordu iblisi kendineydi, hasekiyeydi, oğlunaydı nefreti oğlu ise sevinç içindeydi yıllardır görmediği babası az ilerdeydi sonunda beklenen buyruk geldi padişah oğlu, padişah otağına gelsin dendi padişah oğlu heyecanla, sevinçle otağa girdi içeride kimseleri göremedi “padişah babam padişah baban” diye seslendi sesine kimse cevap vermedi otağdan çıkmayı düşündü karşıdaki perdede gölgeler gördü perdeyi aralamak için yürüdü birden yedi dilsiz çevresini bürüdü padişah oğlu silahsızdı çünkü, padişahın huzuruna silahsız çıkılırdı yedi dilsiz cellat ellerinde yayları (**) saldırdı padişah oğlunun gözleri yardım aradı yardım yoktu, savaş başladı padişah oğlu saldırıyı yiğitçe karşıladı yiğitti, güçlüydü padişah oğlu, sanki aslandı yedi dilsizin karşısında sanırsın bir ordu vardı bir bir seriyordu dilsizleri ama gücü de tükeniyor, titriyordu dizleri “baba bak oğluna ne yaparlar” diyordu sözleri hala padişah babasını arıyordu gözleri birden, otağın bir yerinden sesler duydu bu sesler padişah oğluna umuttu içerisi loştu, iyi göremiyordu belki bu bir kurtuluştu birden perde aralandı ardından bir ışık parladı bildikti gelenler, başimrahor ile bilinen bir ağaydı padişah oğluna sanki kurtarıcıydı bir umutla onlara koştu ama onların bakışları boştu ellerindeki ip kement oldu taktılar boğazına, sıktılar, padişah oğlu o anda soldu kısa sürede duyuldu olay asker arasında külahlar yere atıldı dediler, “böyle olmamalıydı aslında padişah oğlunu boğmak kimin aklında nereden belirdi bu iş padişahın kafasında” istedi işin diyetini asker askere karşı koymaya yürek ister kimdir bu işi azmettirenler onların cezasını hemen vereler padişah küstü kendine kimsenin bakmaz oldu yüzüne inandı “padişahlar yanlış yapmaz” sözüne padişahı istedi asker, affedercesine o gece elden ele bir kağıt dolaştı okuyan herkesi ağlattı padişah da okudu, yüreğini kanattı bir şair (***) mersiyesinde katillerle padişahı da taşlamıştı padişah oğlunu gömdüler “ah padişah oğlu ah” diye birkaç kez öldüler sonra bölük bölük yerlerine döndüler şairin mersiyesini yıllarca dillerinden düşürmediler haseki padişahı karşıladı “gazan kutlu olsun” dedi padişah bir tokatla “sen şeytansın” diye cevap verdi haseki dedi, “vur benim güneşim, öldür beni yaşamımın, ruhumun, mutluluğumun sermayesi sana feda olsun insanların bin tanesi hasekin de ölsün senin için, kollarına al beni şimdi ben yalnız seni düşünürüm, ilgilendirmez gerisi” padişah eline doladı hasekinin siyah saçlarını ve sabahacak öldüresiye bir dövdü bir sevdi padişah bir süre deli gibi gezdi vicdan azabından inledi sonunda bir karar verdi artık padişahtan kimse incinmeyecekti haseki artık rahatlamıştı oğlunun yolu üstünde kimse kalmamıştı şimdi hem kendini sağlama almalıydı hem hayır işlerine zaman ayırmalıydı sonra sırada başimrahor vardı onu önce vezir sonra damat yapmalıydı kızı ikna etmek kolaydı bir de padişah razı olaydı sıvadı kolları gözden geçirdi çeşit çeşit yolları yatak odasında karar kıldı çünkü, orda ne dese padişah yapardı dedi padişaha, “ne olur başimrahoru kabul et huzuruna sürsün yüzünü ayaklarına kimseler uğramaz olmuş yanına böylece kavuşur eski şanına” padişah dedi, “oğlumun katillerindendir başimrahor inanmazsan kendisine sor bu işi yapmak bana çok zor sonra derler, padişah katilleri affediyor” haseki dedi, “gerçi dediğin doğrudur ancak, o da emir kuludur sana hep sadakat üzre olmuştur böyle bir kul bulmak her zaman zordur” bu sözler üzerine padişah biraz gevşemiş başimrahorun huzuruma gelmesine izin var demiş başimrahor sonunda huzura girmiş yaltaklanıp padişahın nabzına göre şerbet vermiş huzurdan çıkınca içi içine sığmaz olmuş hemen efendisi hasekiye koşmuş haseki bu işten hoşnut olmuş başimrahor eski ününe, servetine kavuşmuş padişah demiş, “hoşnut oldun mu hasekim dünyadaki tek sevgilim sen ne istersen veririm dünyada en güçlü benim” haseki demiş, “padişahım kızımız geldi gelinlik çağa onu vermeliyiz bir emire, bir ağaya sorarsan eğer bana derim, uygundur başimrahor ağa! padişah demiş, “olur mu padişah kızını vermek ağaya başimrahor kalır bu işte yaya kızımın bahtı pektir sanırsın bir kaya sen yine de bir uygununu ara” haseki demiş, “bence uygunu başimrahor ağa onu emir, bey yapsak bir şara sonra vezir edip getirsek divana düğünlerini edip kızımızla koysak bir saraya” padişah demiş, “madem bunca ısrarlısın başimrahor bir şara bey yapılsın bu işte belki de sen haklısın gayrısına sonra bakılsın” haseki demiş, “sultanım sağ olasın ömrünce yerinde kalasın muradını tezden alasın beni hoşnut ettin iki dünyada üstün olasın” başimrahor buyruğu almış kendi adamlarını toplamış uzunca bir yola yollanmış sonunda beyi olduğu şara varmış aradan günler aylar geçmiş haseki, yeni beyi vezir etmeye çok uğraş vermiş sonunda ne etmiş etmiş vezirlik buyruğu padişahtan gelmiş eski başimrahorun vezirliği duyulunca haseki karşıtları ayılmış anca demişler, buna atmak gerek bir kanca düşünmüşler bir zaman boyunca sonunda çözümü bulmuşlar demişler, yeni vezir cüzamlıdır cüzamlıda tek kehle bile bulunmamalıdır vezirin üstünde kehle yoktur, diye haber vardır söylentiler yayılmış padişahın kulağına kadar varmış etrafı bir kuşku sarmış haseki hemen işe sıvanmış haseki vezire bir adam göndermiş adamın eline bir name vermiş name kıymetli ve tehlikeliymiş içinde şöyle denilmekteymiş, “sen ki benim sadık adamımsın benim her sözümü tutmalısın hemen bir kehle bulmalısın temiz çamaşırlarının arasına koymalısın” yeni vezir sadık kuldu hemen birkaç kehle buldu temiz çamaşırlarının arasına koydu artık vezir hem de damat oluyordu padişah olanlardan habersiz söylentileri buluyordu sevimsiz ama söylenti çıkmazdı nedensiz vezir cüzam mı belirsiz padişah karar verdi sonunda dedi, “bunun için bir kurul kurula başında hekimbaşı ola yerine gidip işi çözüme kavuştura” hekimbaşı ve kurul çıktılar yola hiçbir yerde vermediler mola geldiler günler sonra vezirin olduğu şara veziri karşılarına aldılar sonra onu soydular her yanına baktılar bulamayınca kehleyi veziri bıraktılar çaresiz sordular soruşturdular bakılmadık yer bırakmadılar zorunlular, illa bir kehle bulacaklar sonunda çamaşırların arasında bir kehle buldular kehle bulunmuştu başimrahor vezir olmuştu hekimbaşı ile kurul bahşişin hasına kavuştu bu, tam on ikiden vuruştu yakın gelecekte padişah damadı hasekinin has adamı açılıyordu ikbal yolları vezir için paranın ne önemi vardı hemen muştucular çıkardılar sıra sıra kimi hasekiye kimi padişaha çabucak vardılar huzura dediler, kehle bulundu muştular ola bu olayı yaşayan bir şair(****) bakın nasıl yazmış bir şiir, “olucak bir kişinin bahtı kavi, talihi yar kehlesi dahi mahallinde anın işe yarar” Dr. Hasan Fikret TÜRKELAnkara, Ağustos 2005 (*) Yukarıdaki olay, 16. Yüzyılda yaşanmış tarihi bir gerçektir ve Osmanlı İmparatorluğunda geçmektedir. Olayın kahramanlarının gerçek kimlikleri ve bazı sözcüklerin bugünkü karşılıkları şöyledir;Haseki: Kanuni Sultan Süleyman’ın hasekisi Hürrem Sultan,Padişah: Kanuni Sultan SüleymanVezir: Önceleri makbul, ölünce maktul Veziriazam İbrahim Paşa. On yıl süre ile Kanuni”nin veziriazamlığını yapmıştır. Padişah tarafından o denli sevilmekteydi ki, Padişah Manisa”da Sancak Beyi iken onu yanına almış, Padişah olunca Hasodabaşı yapmış ve bu makamdan da kısa sür | | Dr.HASAN TÜRKEL- Gn.Bşk.Yrd [ 8.11.2010 ] | | |
|
|
| Dr.HASAN TÜRKEL- Gn.Bşk.Yrd Yazıları | | BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK | Dr.HASAN TÜRKEL- Gn.Bşk.Yrd [ 3.3.2012 ] Devamı | | ATATÜRK'ÜN YAŞI | Dr.HASAN TÜRKEL- Gn.Bşk.Yrd [ 18.2.2012 ] Devamı | | KÜRTÇE EĞİTİM ÜZERİNE | Dr.HASAN TÜRKEL- Gn.Bşk.Yrd [ 3.2.2012 ] Devamı | | TABİAT | Dr.HASAN TÜRKEL- Gn.Bşk.Yrd [ 27.1.2012 ] Devamı | | SEVGİ ve BARIŞ ANITI | Dr.HASAN TÜRKEL- Gn.Bşk.Yrd [ 24.12.2011 ] Devamı | | A'dan Z'ye DERSİM OLAYI | Dr.HASAN TÜRKEL- Gn.Bşk.Yrd [ 4.12.2011 ] Devamı | | GAZETE BAŞLIKLARINDAN | Dr.HASAN TÜRKEL- Gn.Bşk.Yrd [ 5.2.2011 ] Devamı | | BİLMEYENLER İÇİN ADNAN MENDERES | Dr.HASAN TÜRKEL- Gn.Bşk.Yrd [ 4.1.2011 ] Devamı | | BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK | Dr.HASAN TÜRKEL- Gn.Bşk.Yrd [ 23.11.2010 ] Devamı | | ATATÜRK’ÜN YAŞI? | Dr.HASAN TÜRKEL- Gn.Bşk.Yrd [ 9.11.2010 ] Devamı |
| | Sayfalar : 1 |
|
|
11111111111.jpg)
