Milli/Ulus devletlerde ve uluslararası hukukta devlet çoğunluğun değerleri üzerine kurulur.
Kurucu çoğunluğun dili ve kimliği devletin de kimliği ve dilidir. Zira devlet milli kültür,
bütünlük, eşitlik ,standart ve uyum demektir.
Yerel dil ve kültürler devletin hukukunda yer almaz ama toplum içinde özgürce yaşanır.
Birleşmiş Milletler Şartına , İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine
bakılması bu tanımların evrensel bir kabul olduğunu görebilir.
Peki bugün yapılmaya çalışılan , azınlık ve etnisiteye verilmeye çalışılan yeni tanım
ne anlama geliyor bu soru gece gündüz iktidara hemen her platformda sorulmaz mı ?
BÜYÜK RİSK : CARİ AÇIK
Cari açığın nitelikli yabancı para girişiyle kapatabilmenin en sağlıklı ve uzun vadede getireceği
sonuçlar bakımından en doğru yol olduğunu belirtelim.
Öte yandan Yabancı Sermaye Derneği bu yıl 16 milyar dolar doğrudan sermaye girişi olabilir
hatta bu düzeyi aşabilir saptaması yapıyor.
Güzel ama bu doğrudan yatırımların içinde fabrika ve üretim tesisi oranı oldukça düşük sayıda.
Gelen yatırımlar genelde hizmet sektörünü tercih ediyor !
Nedir bunlar ?
Banka, finans kuruluşları ticari şirketler ve benzerleri..
Acaba neden ?
Çıkması kolay da ondan...
Yabancı paranın en çok sevdiği her an uçmaya hazır sözde yatırım şekli !
Yabancı yatırımlar toplamı 105 Milyar dolar sularında ve Merkez Bankası 100 Milyar
dolar gibi bir rezervi güvence olarak tutuyor.
Ya bu yabancı yatırımla bir günde uçuverirse ekonominin durumu ne olur acaba.
Peki 10 yıldır artarak süregelen bir ülke ekonomisi için en riskli durum olan yüksek cari açığı
için muhalefetin ortlığı ayağa kaldırması gerekmez mi ?
HAKİM VE SAVCI SAYISI
Türkiye de halen görevde olan hakim ve savcı sayısı 11500 oysa mevcut nufusa göre olması gereken
asgari sayı 40 000
Çağdaş ülkelerdeki göstergeler böyle diyor !
Sürekli imam istihdamı yapmaya özen gösteren yetkililer neden bu açığı süratle kapatmaz bilinmez.
Peki bu önemli eksiklikle adalet nasıl doğru ve tam zamanında tecelli edebilir ?
Gecikmiş adalet , gerçek adalet midir diye muhalefetin hergün tozu dumana katması gerekmez miydi ?
VERGİ ADALETTİ VAR MI ?
Maliye Bakanı geçenlerde bizzat açıklamıştı . Beş kalem üründe vergiler çok yüksekti.
Nelerdi bu kalemler :
Sigara/Tütün
Alkollü içecekler
Otomobil
İletişim Hizmetler (Telefon vb.)
Akaryakıt Ürünleri
Ayrıca tüm vergilerin üçte ikisini yani yaklaşık % 67 sini zengin- fakir aynı oranda ödüyorsa ki bu durumda ödüyor , vergi sisteminde adaletten söz etmek çok güç.
Bir başka trajik konu ise Dolaylı (harcamalardan alınan ) Vergiler. Dolaylı vergilerin toplam
vergi gelirlerine oranı AB de % 35 iken Türkiye de % 68, yaklaşık iki katı .
Öte yandan Anayasa da Kamu giderlerini karşılamak için herkes mali gücüne göre vergi ödemek
zorundadır deniyor ve vergi yükünün adaletli ve dengeli dağıtılmasını öngörülüyor.